Doğada tüm varlığınızı rahatlatan, gevşeten ve iyileştiren bir şeyler vardır. Belki de oksijen bakımından zengin hava, güzel görseller, rahatlatıcı sesler ve çevrenizden aldığınız genel pozitif titreşimlerin birleşimidir.

Tüm bunlar zihninizin her zamanki endişelerinden kurtulmasına ve etrafındaki güzellik ve bolluğa tamamen hazır ve açık olmasına yardımcı olur.

Araştırmalar bile artık kan basıncını düşürmekten tümörleri ve hatta kanseri iyileştirmeye kadar doğanın iyileştirici etkilerini doğruluyor. Bu makalede ele alacağımız konu da bu.

İşte araştırmalara göre doğada vakit geçirmenin sizi iyileştirmesinin 8 yolu.

1. Doğada olmak kan basıncınızı düşürür ve kalp sağlığınızı iyileştirir

Journal of Cardiology'de yayınlanan bir araştırma, birkaç saatliğine bile olsa doğada bulunmanın zihin ve beden üzerinde sakinleştirici bir etkisi olduğunu ortaya koymuştur - kan basıncını düşürür (hem sistolik hem de diyastolik) ve ayrıca kan dolaşımındaki kortizol gibi stres hormonlarının seviyelerini azaltır. Kortizolün azalmasıyla birlikte vücut otomatik olarak iyileşme ve restorasyonun gerçekleştiği parasempatik moda döneryer.

Bu sonuçlar, kişi doğa seslerini (hatta sessizliği) dinlemek veya güzel bir bitki, çiçek, ağaç, yeşillik, akarsu vb. izlemek gibi bilinçli olarak doğayla etkileşime girdiğinde daha da derinleşir.

Japonya'da yapılan bir başka araştırma, ormanda bir günlük gezinin diğer olumlu sağlık yararlarının yanı sıra kan basıncını önemli ölçüde düşürdüğünü ortaya koymuştur. Ayrıca idrar noradrenalin, NT-proBNP ve dopamin seviyelerinde de azalma tespit etmişlerdir. Hem Nonadrenalin hem de NT-proBNP'nin kan basıncını yükselttiği bilinmektedir.

Çoğu araştırmacı bunu, orman atmosferinde bulunan ve vücutla etkileşime girerek sağlığa olumlu faydalar sağlayan kimyasal ve biyolojik maddelerin varlığına bağlamaktadır. Örneğin, orman atmosferi negatif iyonlar ve solunduğunda vücudunuz üzerinde iyileştirici bir etkiye sahip olan fitokitler gibi biyo-kimyasallar açısından zengindir.

Ayrıca Okuyun: Doğanın İyileştirici Gücü Üzerine 54 Derin Alıntı

2. Doğada olmak stres, kaygı ve depresyonu azaltmaya yardımcı olur

2015 yılında yapılan bir çalışmada araştırmacılar, doğada bir saat yürüyüş yapan insanların beyinlerinin, kentsel ortamda bir saat yürüyüş yapanlara kıyasla daha sakin olduğunu bulmuşlardır. Beynin olumsuz ruminasyonla ilişkili bir bölgesi olan subgenual prefrontal korteksin (sgPFC) doğadayken sakinleştiği görülmüştür.

Kore'de yapılan bir başka araştırma, sadece birkaç dakika boyunca doğal sahnelere/görüntülere bakan insanların, kentsel görüntülere bakan insanların aksine 'Amigdala' adı verilen bir beyin bölgesinin aktivitesinde belirgin bir azalma olduğunu ortaya koymuştur.

Amigdala, başta korku ve endişe olmak üzere duyguların işlenmesinde büyük rol oynayan beynin önemli bir parçasıdır. Aşırı aktif bir amigdalanız varsa, anksiyete ile ilgili sorunlara yol açan yüksek bir korku tepkisine sahip olursunuz Doğadayken rahatlamış bir amigdala, stres ve kaygı belirtilerini de azaltır.

Central Institute of Mental Health tarafından yayınlanan bir başka çalışma, kentsel ortamlara daha fazla maruz kalmayı amigdaladaki aktivite artışıyla ilişkilendiriyor. Çalışma, şehirlerde anksiyete bozuklukları, depresyon ve diğer olumsuz davranışların daha yüksek oranda görülmesini aşırı aktif amigdala ile ilişkilendiriyor.

Tüm bunlar, doğada olmanın anksiyete ve depresyonu iyileştirebileceğine dair yeterli kanıttır.

Ayrıca Okuyun: Önemli Hayat Dersleri İçeren 25 İlham Verici Doğa Sözü (Gizli Bilgelik)

3. Doğa beynimizi iyileştirir ve onarır

Stres, uyku sırasında bile beyninizin her zaman tetikte olmasına neden olur! Strese yanıt olarak kan dolaşımında salgılanan bir stres hormonu olan kortizol, melatoninin (uyku hormonu) düzgün üretimini engeller ve bu nedenle düzgün uyuyamazsınız. Sonunda bu, dinlenmeye çok ihtiyacı olan aşırı çalışan bir beyne (bilişsel yorgunluk) yol açar.

Bilişsel psikolog David Strayer tarafından yapılan araştırma, doğada bulunmanın prefrontal korteksteki (beynin komuta merkezi) aktiviteyi azalttığını ve bu bölgenin rahatlamasına ve kendini yenilemesine yardımcı olduğunu gösteriyor.

Strayer ayrıca doğada uzun saatler geçiren insanların beyinlerinin dinlendiğini gösteren daha düşük seviyelerde teta (4-8hz) ve alfa (8-12hz) beyin aktivitesi gösterdiğini tespit etti.

Strayer'e göre, " Tüm bu teknolojiyi doğada, dijital cihazlara bağlı olmadan geçirilen zamanla dengeleme fırsatı, beynimizi dinlendirme ve yenileme, üretkenliğimizi artırma, stres düzeylerimizi azaltma ve kendimizi daha iyi hissetmemizi sağlama potansiyeline sahiptir. "

İyi dinlenmiş bir beynin daha yaratıcı olduğu, problem çözmede daha iyi olduğu ve kısa süreli ve çalışma belleğini geliştirdiği açıktır.

Ayrıca Okuyun: Hayat, Doğa ve Resim Üzerine Bilgelik Dolu 20 Bob Ross Sözü

4. Doğa bağışıklığı güçlendirmeye yardımcı olur

Japon araştırmacılar tarafından yapılan bir çalışma, fitonidleri (bazı bitki ve ağaçların yaydığı görünmez bir kimyasal) soluduğumuzda, kan basıncını düşürmeye yardımcı olduğunu, kortizolü azalttığını ve bağışıklığınızı geliştirdiğini öne sürüyor.

Çalışma, orman ortamına birkaç saatten fazla maruz kalan deneklerde doğal öldürücü hücrelerin sayısında ve aktivitesinde (%50'den fazla!) ve hatta anti-kanser proteinlerinde belirgin bir artış olduğunu ortaya koydu. Çalışma ayrıca sonuçların maruziyetten sonra 7 günden fazla sürdüğünü tespit etti!

Doğal öldürücü hücreler (veya NK hücreleri) enfeksiyonlarla mücadelede önemli bir rol oynar ve aynı zamanda vücuttaki tümör hücrelerine karşı hareket eder.

Bazı çalışmalar da orman atmosferlerinin bitki kaynaklı uçucu yağlar, faydalı bakteriler ve negatif yüklü iyonlar açısından zengin olduğunu ve bunların bağırsak sağlığınızı iyileştirmenin yanı sıra vücuttaki anti-tümör ve anti-kanser faaliyetlerine yardımcı olabileceğini öne sürmektedir.

Aslında Japonya'da shinrin-yoku ya da "orman banyosu" olarak bilinen ve insanların sağlıklarını iyileştirmek ve iyileşmeyi hızlandırmak için doğada vakit geçirmeye teşvik edildiği bir gelenek vardır.

Ayrıca Okuyun: Bir Gülümsemenin İyileştirici Gücü

5. Doğa, diyabet ve obezitenin başlamasını önlemeye yardımcı olur

Nippon Tıp Fakültesi'nden Dr. Qing Li ve diğer altı araştırmacı tarafından yürütülen bir çalışmada, doğada yaklaşık 4 ila 6 saat yürümenin adrenal kortekste Adiponektin ve dehidroepiandrosteron sülfat (DHEA-S) üretiminin artmasına yardımcı olabileceği bulunmuştur.

Adiponektin, glikoz seviyelerinin düzenlenmesi ve yağ asidi parçalanması dahil olmak üzere vücutta sağlığı geliştirici bir dizi işlevi olan bir protein hormonudur.

Düşük adiponektin seviyesi yetişkinlerde obezite, diyabet, yüksek tansiyon, metabolik sendrom, depresyon ve DEHB ile ilişkilendirilmiştir.

Bu da doğada yürüyüş yapmanın metabolizmanızı hızlandırarak sizi diyabet ve obezite gibi çeşitli sağlık sorunlarından koruyabileceğini kanıtlıyor.

6. Doğadan ilham alan huşu TSSB ve diğer ruh sağlığı sorunlarını iyileştirebilir

Craig L. Anderson (UC Berkeley, psikoloji, doktora adayı) tarafından yürütülen bir araştırmaya göre, doğada bulunurken (doğadan ilham alan huşu olarak da bilinir), örneğin eski bir sekoya ağacına veya güzel bir şelaleye bakarken oluşan huşu duyguları, zihin ve beden üzerinde son derece iyileştirici bir etkiye sahiptir.

Anderson ayrıca doğadan ilham alan huşu duygusunun TSSB'den (Travma Sonrası Stres Bozukluğu) muzdarip olanlar üzerinde iyileştirici bir etkiye sahip olabileceğini buldu. Anderson'a göre, huşu hissettiğinizde, olağan beyin aktivitesi azalırken diğer olumlu duyguların ifade edilmesine izin veriyor.

Pauf Piff'e (UC Irvine'de Psikoloji profesörü) göre " Huşu, fiziksel veya kavramsal olarak o kadar büyük bir şeyin algılanmasıdır ki, dünya görüşünüzü aşar ve ona uyum sağlamanın yollarını bulmanız gerekir. "

Ruhani perspektiften bakıldığında, huşu deneyiminin sizi tamamen şimdiki ana getirdiği sonucuna varılabilir, böylece beynin olağan gevezeliklerinden kurtulursunuz. Bunun yerine, tamamen mevcut ve dikkatli olursunuz ve dolayısıyla iyileşme gerçekleşir.

7. Doğa, psikolojik stresten daha hızlı kurtulmaya yardımcı olur

İsveç'teki Stockholm Üniversitesi'nden araştırmacılar, doğa seslerine maruz kalan deneklerin, şehir gürültüsüne maruz kalanlara kıyasla psikolojik stresten daha hızlı kurtulduğunu tespit etti.

8. Doğada olmak iltihaplanmayı azaltmaya yardımcı olur

Vücuttaki iltihaplanma, kardiyovasküler hastalıklar ve hipertansiyon dahil olmak üzere çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir. Journal of Cardiology'de yayınlanan bir çalışma, doğada birkaç saat yürümenin vücuttaki pro-inflamatuar bir sitokin olan serum IL-6 seviyelerini önemli ölçüde düşürdüğünü ortaya koymuştur. Dolayısıyla doğada olmak iltihaplanmayı da iyileştirebilir.

Bunlar, mevcut araştırmalara dayanarak doğanın zihninizi ve bedeninizi iyileştirmesinin sadece bazı yollarıdır. Kesinlikle henüz araştırılmamış daha birçok yol vardır. Doğada en son ne zaman vakit geçirdiniz? Uzun zaman olduysa, doğayı ziyaret etmeyi, onun kucağında dinlenmeyi ve gençleşmeyi bir öncelik haline getirin. Kesinlikle her anına değecektir.